REKTUM KANSERİ
(KOLOREKTAL KANSER / KRK)

TANIMLAMA
Rektum, bağırsakların anüsten başlayarak sigmoid kolona kara devam eden bölümüdür. 4 cm’lik bölümü anal kanal olmak üzere yaklaşık 18 cm uzunluğundadır.
Rektum kanseri, kolonun bu bölgesinde oluşan malign tümörlere ve duvar kalınlaşmasına verilen isimdir.
En fazla rastlanan 3 kanserden biridir ve ölüme yol açması yönünden ikinci sıradadır.
En fazla metastaz karaciğer ve lenflerde görülür.
TÜRLERİ
- POLİPOİD (Poliplerden kaynaklanan)
- ÜLSERÖZ (Ülserlerden kaynaklanan)
- İNFİLTRATİF (Dokuda ya da hücrelerde normal olmayan bir maddenin birikmesi ya da bir maddenin normalden fazla toplanması)
NEDENLERİ
- Tüm otoimmün hastalıklarda olduğu gibi, kanser hastalığında da temel neden genetik mutasyon ve buna bağlı otoantikor saldırısıdır. (Bakınız: KANSER HASTALIĞINDA TEMEL BİLGİLER)
- “Hücreyi kanserleşmeye götüren hasarın temelinde hücre çoğalmasını kontrol eden genlerdeki değişiklik yatar.”
- Ülseratif Kolit
- Crohn
- Bağırsaktaki adenom polipler
- Ailede bağırsak kanseri öyküsü
- Ağırlıklı olarak kırmızı etle beslenme
- Aşırı balık tüketimi
- İlaç biçiminde balık yağı tüketimi
- İltihabi Bağırsak Hastalığı
- Gardner Sendromu
- Ağır metaller
- Kimyasallar
- Lifli yiyecekler yememe
- Kalsiyum eksikliği
- Folik asit eksikliği
- Selenyum eksikliği
- Potasyum eksikliği
- Aşırı Alüminyum birikimi
- Aşırı Demir birikimi
- Alkol
- Sigara
- Safra kesesi ameliyatı (alınmış olması)
BELİRTİLERİ
- Çoğunlukla ilerlemeden belirti vermez.
- Anüsten kanama (Dışkılamadan sonra) – Dışkı ile birlikte kan görülmesi daha çok hemoroitte görülür.
- Dışkı çapında incelme
- Karın ağrısı
- Demir eksikliği
- Kalın bağırsak tıkanıklığı (Uzun süren kabızlık)
- İyileşmeyen hemoroit
- Halsizlik, iştahsızlık, aşırı zayıflama
- İshal ve kabızlık değişimi
- Rektum bölgesinde sancı
TANIDA KULLANILAN YÖNTEMLER
- Rektal muayene
- Dışkıda gizli kan testi
- Kolonoskopi
- Ultrasonografi
- MRG
- Biyopsi
- CEA testi
- CA 19-9 testi
- TPA testi
- Bilgisayarlı Tomografi (BT): Tümörün çevre dokularla ilişkisinin belirlenmesinde, KC metastazların, asit gelişiminin ve loko-regional nükslerin araştırılması konusunda çok yararlıdır
- Endorektal Ultrasonografi (ERUS): Son dekat içinde, rektum tümörlerinin loko-rejyonel büyüme değerlendirmesi için kullanımı yaygınlaşan tanı aracıdır.
- Manyetik Rezonans (MR): Bu tetkik ile, tümör ile yağ dokusu arasında elde edilen keskin kontrast sayesinde, rektum duvarındaki tümör yayılımı, BT’ye göre daha iyi değerlendirilebilmektedir.
- Pozitron emisyon tomografisi (PET): Uzak metastazların varlığını araştırmada ve BT ya da MR ile “tümör-nedbe dokusu” ayırımı yapılamadığı hallerde kullanılabilir.
MODERN TIPTA TEDAVİ
- AMELİYAT
- KEMOTERAPİ
- RADYOTERAPİ
KANSERDEN SORUMLU GENETİK
5q21 tümör baskılayıcı gende mutasyon
REKTUM KANSERİNDE EVRELER
EVRE I:
1 veya 2 tümör
Lenf nodu tutulumu veya metastaz yok
EVRE II:
3 veya 4 tümör
Lenf nodu tutulumu veya metastaz yok
EVRE III:
Tümör
1 ila 3 Lenf nodu tutulumu
Metastaz yok
EVRE IV:
Tümör
Lenf nodu tutulumu
Metastaz
TAŞLARLA TEDAVİ
- Taşlar, tüm kanser türlerinden korunmakta ve tedavisinde yararlıdır.
- Taşlarla tedavi sırasında KEMOTERAPİ alınmasında yarar vardır. Taşlar, kemoterapinin olumlu etkisine katkı sağlarken, olumsuz yan etkisini de oldukça hafifletmektedir.
- Radyoterapi ise hangi türü olursa olsun kanser hastalığında uygulanmasını tasvip etmiyorum. Zira Radyoterapi, kemik iliğindeki plazma hücrelerini artırıcı etkiye sahiptir, Lösemi ve Multipl Miyelomun sebeplerinden biridir. .
- Tedavi sırasında bitkisel ilaçlar ve bitkisel karışımlar kesinlikle kullanılmamalı, balık yağından uzak durulmalıdır.
- Genetik mutasyonun tümüyle ortadan kalkması yani hastalığın nüksetmemesi için, tedavi sonrasında da takıların 1,5 – 2 yıl daha kullanılması gerekmektedir.
- Takılar düzenli kullanılır, masajlar belirtilen süre kadar düzenli yapılır ve tavsiyelere uyulursa Allah’ın izniyle iyileşme gerçekleşecektir.
- Sitemdeki “KANSER HASTALIĞINDA TEMEL BİLGİLER” yazısını da mutlaka okuyunuz.
TAŞLARLA TEDAVİDE ÖRNEK OLGU:
NÇ Rektum kanseri olmuştur. Doktoru derhal ameliyat olması gerektiğini, ameliyatla anüs ve rektumun alınacağını, yerine torba takılacağını belirtmiştir.
19.01.2012 öncesi raporlara göre:
- Kanserli tümoral doku anüsten dışarıya taşmıştır. Taşan yapılar hemoroit sanılmış ve 2 yıl hemoroit tedavisi görmüştür. İyileşmeyince kanser ihtimali ile muayeneye alınmıştır.
- Hastalık 3. Evrededir.
- Analdan 11 cm uzunluğunda devam eden tümoral duvar kalınlaşması vardır.
- En büyüğü 18 x 16 mm boyutunda tümör depozitleri bulunmaktadır.
- Mazorektal fasya içinde en büyüğü 8 mm boyutunda multipl (çok sayıda) patolojik LENF NODLARI oluşmuştur.
- Akciğerde milimetrik nonspesifik (normal dışı) nodül, bazı bölümlerinde buzlu cam görüntüsü tesbit edilmiştir.
- Göğüs kemiklerinde dejenerasyon tesbit edilmiştir.
- 3 hafta önce kemoterapiye ve radyoterapiye başlanmıştır ve devam etmektedir. 2 hafta sonra kemoterapi ve radyoterapi tedavisi bitecek, tetkikler yapılacak ve ameliyat edilecektir.
20.01.2012 tarihinde taşları kullanmaya başlamıştır.
19.03 / 02.04.2012 tarihli raporlara göre:
- Anüsten taşan kanserli doku oluşumu yok olmuştur.
- 11 cm uzunluğundaki duvar kalınlaşması 4 cm’ye düşmüştür.
- En büyüğü 18 x 16 mm boyutundaki tümör depozitleri yok olmuştur.
- Mazorektal fasya içinde en büyüğü 8 mm boyutunda multipl (çok sayıda) patolojik LENF NODLARI, 9 mm boyutunda tek nodüle inmiştir.
- Akciğerde tesbit edilen milimetrik nonspesifik (normal dışı) nodül, bazı bölümlerinde buzlu cam görüntüsü ortadan kalkmıştır. Ancak fibrotik sekel değişiklikler, hafif bronşektazi tesbiti yapılmıştır.
- Özofagus distalinde hiatal herni (mide fıtığı) ve kolonik anslarda divertikülozis saptanmıştır.
19.06.2012 tarihli raporlara göre değişim:
- Tümoral duvar kalınlaşması anüs ağzına gerilemiştir.
- Tek lenf nodu boyutu 6 mm’ye düşmüştür.
- Mide fıtığı kaybolmuştur.
- Akciğerdeki fibrotik sekel değişiklikler, hafif bronşektazi ortadan kalkmıştır.
02.08.2012 tarihinde PET BT raporu alınmıştır. Rapora göre:
- Rektum bölgesinde patolojik FDG tutulumu izlenmemiştir.
- Pararektal sol saat 3 hizasında 6x4 mm boyutlarındaki lenf nodunda patolojik FDG tutulumu (SUDmax 1,5) gözlenmemiştir.
- Daha yukarı seviyede saat 7 hizasında yine FDG tutmayan (SUDmax 1,5) 6x4 mm boyutlarında 1 adet lenf nodu izlenmiştir.
- İnceleme alanına giren diğer kısımlarda FDG dağılımı normal fizyolojik sınırlarda izlenmektedir.
SONUÇ: Malignite lehine FDG tutulumu göstermeyen tüm vücut PET BT çalışması.
Hasan KOCABAŞ
Bu Yazıyı Paylaş;